Osmanlı sultanlarının onaltıncısı ve İslam halifelerinin seksenbirincisi. Saltanatı: 1618-1622 Babası: I. Ahmed Han - Annesi Mahfiruz Hadice Sultan DoÄŸumu: 3 Kasım 1604 Åžehit edilmesi:20 Mayıs 1622 1604 senesinde İstanbul\'da doÄŸdu. İyi bir eÄŸitimle yetiÅŸtirildi. Arapça, Farsça, Latince, Yunanca, İtalyanca gibi doÄŸu ve batı dillerini öÄŸrendi. Kuvvetli bir edebiyat, tarih, coÄŸrafya ve matematik tahsili gördü. 26 Åžubat 1618 günü babasının yerine tahta geçen amcası I. Mustafa\'nın rahatsızlığı yüzünden tahtı bırakmaya mecbur olması üzerine Osmanlı sultanı oldu. İkinci Osman\'ın tahta çıkışının ilk aylarında İran ile barış antlaÅŸması imzalanarak harbe son verildi. Böylece doÄŸu sınırını emniyet altına alan genç Osmanlı sultanının hedefi memleketi 1617\'den beri uÄŸraÅŸtıran Lehistan meselesini halletmekti. Bu sırada BoÄŸdan voyvodası Gratiani de Osmanlı\'ya karşı cephe almıştı. İhaneti üzerine azledilen Gratiani Lehistan\'a sığındı ve büyük destek gördü. Bu devletten aldığı 50-60 bin kiÅŸilik bir kuvvetle Osmanlı topraklarına saldırdı. Ancak Özi beylerbeyi olan İskender PaÅŸa, süratle harekete geçip bu kuvvetleri Turla nehrini geçerken imha etti. DüÅŸmen ordusundan 120 top ile arabalar dolusu zahire ganimet olarak alındı. DiÄŸer taraftan Sultan Osman, Lehistan\'ı ele geçirip, Baltık denizine çıkmak, orada bir donanma kurarak, Atlas okyanusuna geçip Avrupa hristiyanlığını, hem Akdeniz, hem okyanus donanmalarıyla çember içine almak gayesiyle 21 Mayıs 1621\'de Cuma namazını kıldıktan sonra sefere çıktı. 1 Eylül 1621\'de Hotin önüne varıldı ve kale derhal kuÅŸatma altına alındı. Ancak 35 gün devam eden muharebelerde kale birkaç defa düÅŸmek durumuna geldi ise de yeniçerilerin itaatsizliÄŸi ve devlet adamları arasındaki geçimsizlikler, kesin neticenin elde edilmesine mani oldu. Ancak Nogay tatarlarının beyi Kantemir Mirza ile Kırım hanının oÄŸlu Nurettin, Lehistan içlerine kadar akınlarda bulunarak pek çok ganimetle döndüler. Neticede kış mevsiminin gelmesi üzerine Lehistan\'la barış yapılarak geri dönüldü. Lehistan seferinde tam muvaffakiyet elde edemeyen Sultan, bunun sebebinin askerlerin gayretsizliÄŸi olduÄŸuna inanıyor ve bazı ıslahatlar yapmak istiyordu. Kapıkulu ocaklarını kaldırarak ,yerine Anadolu, Suriye ve Mısır Türklerinden müteÅŸekkil, sadece askerlikle uÄŸraÅŸan, padiÅŸahın emirlerine itaat eden bir ordu kurmak istiyordu. Aynı zamanda saray harem ve ilmiye teÅŸkilatlarında da esaslı deÄŸiÅŸiklikler düÅŸünüyordu. Ancak onun bu ıslahat fikirlerine kapıkulu ocakları açıkça karşı çıkıyor, ilmiye sınıfı da çekimser davranıyordu. Nitekim PadiÅŸah\'ın hacca gitme arzusunu bahane eden yeniçerilerle sipahiler ayaklandılar. Öncelikle PadiÅŸah\'ın hacca gitmekten vazgeçmesi isteÄŸiyle baÅŸlatılan isyan, daha sonra bazı devlet adamlarının kellesinin istenmesiyle büyüdü. Neticede Sultan Osman Han\'ın hal\'i ve Sultan Mustafa\'nın ikinci defa tahta geçirilmesiyle son buldu. İsyan sırasında Sultan Osman\'ı ele geçiren caniler, reva gördükleri ağır ve kötü sözlerle Orta Cami\'ye götürerek orada hapsettiler. Genç PadiÅŸah\'ın maruz kaldığı hakaretin haddi hesabı yoktu. Yaptıkları eza ve cefa onu boynu bükük ve periÅŸan bir hale koymuÅŸtu. İkinci Osman Han, kendisine eziyet eden ocak aÄŸalarına karşı aÄŸlayarak; \"Dün sabah padiÅŸah-ı cihan idim, ÅŸimdi uryan kaldım; merhamet edip halimden ibret alın; dünya size dahi kalmaz; hangi padiÅŸahın kulları padiÅŸahlarına bu ihaneti ettiler\" diyerek yalvardı ise de, bu sizlerin caniler üzerinde hiçbir tesiri olmadı. Daha sonra Yedikule\'ye getirilen II. Osman Han\'a karşı vezir-i azam Davut PaÅŸa\'nın tertibiyle on bir cellat saldırdı. Genç Osman, güçlü kuvvetli olduÄŸundan bunlarla uzun müddet boÄŸuÅŸtu ise de, içlerinden birisinin omzuna vurduÄŸu bir balta darbesi ile yere yıkıldı ve boÄŸularak ÅŸehit edildi (20 Mayıs 1622). Sultan II. Osman Han, heybetli, yüksek himmet sahibi, yiÄŸit, fevkalade iyi bir binici, silah ve harp aletlerini kullanmakta pek mahir bir padiÅŸah idi. Åžecaat ve binicilikte akranı pek az olup, güzel tavırlı idi. GençliÄŸinin en parlak günlerinde tahta çıkıp, tecrübeli, akıllı ve sadık bir yakınına malik olmayışı, kendisine bu hazin sonu hazırlamıştır. Zira yapmayı düÅŸündükleri uzun zaman isteyen ve ancak yetiÅŸmiÅŸ bir kadro ile mümkün olabilirdi. Sultan Genç Osman dini ilimler yanında fenni ilimleri de tahsil etmiÅŸti. Ayrıca Farisî mahlasıyla yazdığı ÅŸiirlerinin toplandığı divanı vardır.
|